Bu Blogda Ara

15 Eylül 2018 Cumartesi

Mavi’ye dair...

Kandırılmak nasıl bir duygu? Boşluk halini alıyor zihnin kandırıldığını fark ettiğin an. Boğazında bir yumru halini alıyor inandığın her şey.. yutkunuyorsun defalarca da asla geçmiyor o boğazdaki yumrular.. sevgisizliği görüyorsun seni kandıranın gözünde.. ve belki de ilk kez o an tanışıyorsun gerçek benliğiyle.. eğer sevdiğinde karşındaki kalp hemen onu sevebileceği bir yerler bir şeyler arıyor.. bulamayınca uçurumun en tepesine çıkıp bırakıveriyor kendini o derin boşluğa.. düşüyor düşüyor düşüyor.. aylarca yıllarca asırlarca düşüyor ruhun. O kadar uzun süre düşüyor ki yere çakıldığında hiçbir şey hissedemiyor ruhun. Öylesine hissizleşmiş oluyorsun. Ve bir sabah uyandığında bundan sonra hiçbir şey acıtamaz beni diyorsun. Elbette güneş eskisi kadar yakıp kavurmuyor seni ama aşkla kavrulduğun günleri alev alev yandığın o bakışları hatırlıyorsun silik bir gülüşle.. ay dolunaya dönüyor her 14de bir her dolunayda şehvetli gecelerin geliyor aklına yatağının içinde küçüldükçe küçülüyor da sabah yine aynı uyanıyorsun.. 
Yaşamıyorsun da sürükleniyorsun artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder